İspanya turumuzun son durağı, güneybatı Avrupa’da Fransa ve İspanya arasında bulunan Andorra prensliği oldu. Andorra kendi çapında küçücük bir ülke, ortadan akan bir nehir ve yüksek dağlarla çevrilmiş bir vadinin arasına kurulmuş. Aynı zamanda çok tercih edilen kayak merkezlerinin arasında yer alıyor.
3 saatlik otobüs yolculuğunun ardından sınır geçişi yapıp ülkeye giriyoruz, rehberimizin yönlendirmeleri sonucu vakit kısıtlı hemen alışveriş için dağılıyoruz. Söylediğine göre parfümeri ve çikolata en ucuza alabileceğimiz ürünlerin başını çekiyor. Neden ucuz? Çünkü bu ülkede ne alırsanız alın vergi ödemiyorsunuz yani sıfır vergi, dolayısıylada etiketlere vergi yansımamış haliyle satın alıyorsunuz. Kimi ürün indirimli, kimi ürünlerse vergi olmadığı halde ya aynı fiyata yada pahalı. Yani vergi olmamasına çokta aldanmamak lazım. İmkanınız varsa almayı düşündüğünüz ürünlerin fiyat araştırmasını yapıp gitmekte fayda var…
Biz oradayken Andorra milli takımı da Türkiye ile futbol maçı yapmak üzere bizim ülkemizde bulunuyordu.
Dönüş yoluna geçerken Barcelona sınırlarına yakın bir bölge olan Montserrat isimli dağlık bölgeye geçiyoruz, dar ve virajlı yollardan otobüsle dağa tırmanışa geçiyoruz. Montserrat ilk görünüşte Sümela manastırını anımsatıyor. Katalan dilinde de testere ile kesilmiş dağ anlamına geliyormuş.
Bu bölgeye karayolu ve trenle ulaşmak mümkün.
Tepede arabalarıyla gelmiş birçok seyyar satıcı mevcut, özellikle bal ve yöresel ürün satışları yapıyorlar ve saat 6 olunca arabalara yüklenip gidiyorlar.
İsteyenler Montserrat dağına düzenlenen finüküler seferleriyle tepe noktaya çıkıp manzarada seyredebilirler. Uzaktan böylesine dik bir tepeye tırmanmak korkunç gibi gözüksede çıkmaya değer sanırım, bizim vaktimiz kısıtlı olduğu maalesef çıkamadık.
Bu merdivenler Katalonların manastırına çıkıyor…
Kısa zamanda böyle güzel manzaralı, tarihi bir yer görmek güzeldi… Artık toparlanıp dönüşe geçme vakti gelmişti…
Ertesi gün Barcelona havalimanından İstanbul’a dönüş yoluna geçtik…
Yine güzel tadı damağımızda kalan bir tur oldu…
Hem maddi hem manevi tekrar kısmet olursa farklı kültürler, farklı yaşamlar ve insanlar görmeye devam etmek gerekir, insanın ufkunu açıyor, bakış açısını genişletiyor bu kesin.
Fotografların tümünün ya da bir kısmının izin alınmadan herhangi bir biçimde çoğaltılması, aktarılması, yayımlanması ya da saklanması veya yeniden dağıtımı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına aykırıdır. Rukiye Taşçı Anı Fotoğrafları tescilli bir markadır. Tespit edilmesi halinde yasal işlem uygulanacaktır.