Yorgun bir akşamın sabahı tekrar ekstra tura katılmayarak şehri gezmeye devam ediyoruz.
Barcelona’nın en bilinen caddesi La Rambla’dan geçmeden gitmiyoruz. Bu cadde bizim İstiklal caddesi gibi hareketli, mağazaların, sokak sanatçılarının bulunduğu işlek bir cadde olma özelliğini taşıyor.
Sokak sanatçıları her köşede yerini alınca insanları arasıra şaka yoluyla korkutuyorlar, aşağıda gördüğünüz balmumu heykelin de canlı olduğunu sanıp yanına yaklaşmaya korktuysakta biraz inceledikten sonra gerçek olmadığını anladık 🙂
Bu kostüm giyinmiş sanatçıların hepsi genelde hareketsiz durup, canlı değil gibi gözüksede bazıları sürekli hareket edip ilgi çekerek fotoğraf çekmek isteyenlere arkalarını dönüp poz vermekten kaçınıyorlar.
Bende hatıra kalması amacıyla cebimden bir kaç kuruş para atıp alt soldaki ile fotoğraf çektirdim 🙂
Alışverişi tüm bayanlar severiz öyle değil mi?
Helede çarşı pazar gezmeyi, değişik şeyler görmeyi kim istemez 🙂
Barcelona Halk Pazarıda tam bayanlara göre biryer, öyle giyim kuşamına düşkünler için değil ama 🙂 daha çok boğazına düşkünler için gezilmesi görülmesi gereken bir yer.
Pazara girer girmez renkler gözümüzü alıyor, çeşit çeşit mevyelerin ve meyve sularının bulunduğu paketler favorimiz oldu.
Tezgahta duran çeşit çeşit, daha önce içinde hiç tatmadığımız lezzetlerinde bulunduğu bu meyva bardaklarından bizde birer tane alıp meyva ihtiyacımızı gideriyoruz…
Bu odunumsu sebzemsi şeylerde çok ilgimi çekti 🙂
Gidilecek ekstra tur içerisinde önceki akşam flamenko gösterisi vardı, biz kendi araştırmalarımız sonucu araya taraya bir iki yer dolaştık ve yüksek ihtimalle bizim tur’un götürdüğü flamenko gösterisine ait salonu bulduk, ve tabiki daha uygun fiyata akşam için yerimizi ayırttırdık.
Burası Barcelona limanı ve sahil kesimi…
Bizim galata köprüsü gibi bir köprü ile teleferiğe geçiş yapılırken, yat geçişleri sırasında köprü ortadan ikiye dönerek açılıp kapanıyor ve yatların giriş çıkışlarına izin veriyor.
Flamenko şovun saati gelene kadar gezilecek yerleri, limanı ve sokakları dolaşarak yine yol üstü hoşumuza giden ama ismini hatırlayamadığım bu restoranı bulduk. Restorantta arapların olması ve onlar tarafından tercih edilmesi de hoşumuza gitmedi değil.
Flamenko saati gelince biraz dinlenmiş ve karnımız tok birşekilde salonun yolunu tuttuk. Gittiğimiz salonda 2 ayrı ücret tarifesi vardı, sadece şov yada şov + yemek seçeneklerinden birini seçerek biletinizi alıyorsunuz. Biz zaten dışarıda istediğimiz yerde yemek yiyeceğimiz için amaç sadece şovu görebilmekti, biz sadece şov bileti aldık.
Flamenko gösterisi sadece şov olarak kişibaşı 35€.
Loş bir ortam, yüksek bir sahne, sıra sıra masalar ve işte ilk gösteri başladı. Hepimiz ilk defa canlı flamenko seyrediyorduk, resmen nefes almadan seyrettik diyebilirim. Gerçekten çok etkileyiciydi.
Bu kızın dansı ve arka soldaki çocuğun sesi muhteşemdi, sonradan ayrıca solo şarkıda söyledi kendisi…
Şov sonunda yemekli gruplar yemeğe devam ederken bizim gibi şov amaçlı gelenler çıkış yaptılar. Bizim için çok keyifli biten gece sonrası yine metro ve otel yolları bize gözükmüştü 🙂
Bir sonraki postumda Andorra ve sonrasında Monserrat’a gideceğiz böylelikle İspanya turunu sonlandıracağım.
Fotografların tümünün ya da bir kısmının izin alınmadan herhangi bir biçimde çoğaltılması, aktarılması, yayımlanması ya da saklanması veya yeniden dağıtımı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına aykırıdır. Rukiye Taşçı Anı Fotoğrafları tescilli bir markadır. Tespit edilmesi halinde yasal işlem uygulanacaktır.