Uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar…
Baktım da blog’ta genelde yurtdışı seyahat postları paylaşmışım. Geçtiğimiz günlerde düğün sonrası balayı çekimi için Alaçatı’ya gidip döndükten sonra fikrim değişti. Neden kendi ülkemize ait postlarda paylaşmıyorum ki dedim kendi kendime… Bu zamana kadar neredeyse Türkiye’nin yarısını gezdim. Burası bir Anı Fotoğrafları paylaşım platformuysa her gezilen yerden de bize o an’a ait anılar kalmıyor mu? Eee o zaman ne duruyoruz?
Hadi başlayalım…
Öncelikle hem kendim hem de sizin için Alaçatı hakkında biraz araştırma yaptım. Çıkan sonuçlara göre Alaçatı; İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı bir tatil beldesi… Son yıllar windsurf (rüzgar sörfü) yapanların uğrak mekanı ve bu isimle anılmaya devam edecek gözüküyor. Hatta havayolları şirketlerinden pegasus’un sponsorluğunda haftaya dünyaca ünlü sörfçülerin yarışlarına ev sahipliği yapacak. Ayrıca yemek blogger’ı arkadaşlardan da gördüğüme göre birkaç yıldır da Alaçatı Ot Festivali düzenleniyormuş. Çeşit çeşit butik oteller, dükkanlar, antikacılar, cafe ve restaurantlar önemli bir yere sahip.
Nasıl gidilir?
Dediğim gibi biz çekim için günübirlik gidip geldik. Ulaşımımızı uçak + otobüs + dolmuş olarak yaptık. Uçak fiyatları artık biliyorsunuz erken rezervasyonda çok farkediyor, bizim çekimde çok önceden planlandığı için uygun fiyatlı uçak avantajından yararlandık. İzmir Adnan Menderes Havaalanından buçuklarda saatbaşı 1 kere olmak üzere Çeşme’ye Havaş otobüsler kalkıyor. Kişi başı 25TL. Çeşme Otogar’a gelincede kişibaşı 3,5TL’ye Alaçatı’ya giden dolmuşlara binerek ulaşabilirsiniz.
Ne yenir?
İzmir diyince akla kumru ve boyoz gelir. Damak tadınıza hitap ediyorsa bunları tercih edebilirsiniz. Biz çok erken yola çıktığımız için kahvaltımızı orada yapmayı uygun gördük. Alaçatı’nın meşhur tatlıcısı İmren’de kahvaltı yaptık.
Oraya gidince gördüm ki kendine has mimarisiyle en az 3 şubesi var. Restaurantı, tatlıcısı, dondurmacısı ayrı ayrı mekanlar bulunmakta… Kahvaltının yanısıra sakızlı muhallebisi ve dondurması meşhur.
Bu bizim kahvaltı yaptığımız İmren Han isimli mekan… Biz geç kaldık diye düşünürken öğlen 13:00’de bile insanlar kahvaltıya geliyordu.
2 Kişilik kahvaltı 52TL.
Türk Kahvesi 7TL.
Yemek molaları için de birçok mekan olmasına rağmen İstanbuldan’da bildiğimiz Badem Mantı Alaçatı şubesini tercih ettik. Fiyatlar İstanbul’a göre yüksek, lezzette ve porsiyonlarda da farklılıklar vardı. İstanbuldaki yaprak sarması çerez gibi gidiyor, buradaki nedense ya az pişmişti yada yaprağı karttı 🙂 çok hoşuma gitmedi ama yinede yedim. Tercihe göre balık çeşitleri, midye tarzı yemeklerde deneyebilirsiniz.
Nargile, çay, kahve mekanlarının da çoğunlukta olduğu Alaçatı’da küçükte bir cami bulunuyor. Akşam saatlerine yakın sokaklar iyice kalabalıklaşıyor ve yürümekte zorluk çekiyorsunuz.
Nerede kalınır?
Alaçatı çeşit çeşit butik otelleri bünyesinde barındırıyor. Kimi çocuk kabul etmiyor, kimi de evcil hayvan… O yüzden seçim yapmadan önce detayları iyice konuşmak gerek. Bizim çekim yaptığımız butik otelde çok güzeldi, bir sonraki postta çiftimle yaptığımız çekime yer vereceğim, harika kareler yakaladık 😉
Biz sokaklarda kaybolmayı pek sevdik. Hadi bakalım benim gözümden siz de gezmiş kadar olun 😉
